Büyük bir hızla artan teknolojik gelişmeler ile enerji tüketimi, üretilen enerjinin yeniden kullanılamaması çağımızın en ciddi sorunlarından biri haline geldi.

Her sektörde görülen bu enerji kaybı ancak sürdürülebilir bir anlayışı benimseyip hayata geçirmekle telafi edilebilir. Sağlık turizmi hiç şüphesiz en çok bütçe ayrılan ve aynı oranda doğal ve yapay kaynakların kullanımı olan bir sektör. Biz bu sektör içinde nasıl sürdürülebilirliği yakalayabileceğimizi paylaşmak istiyoruz.
Sağlık turizminin medikal, yaşlı ve engelli, termal, spa ve wellness turizmi gibi farklı türleri olduğundan bahsetmiştik. Tıbbi atıkların en fazla medikal turizminden kaynaklı olduğu biliniyor. Termal turizm ise ülkemizin zengin doğal kaynakları sayesinde “doğal” olarak etkisini arttırıyor. Aslında turizmin her çeşidinde bildiğimiz bir gerçek var ki o da sahip olunan kaynaklardan yararlanmak ve bunu ekonomik bir sonuca dönüştürmektir. Peki kullanılan kaynakların sonsuz olduğunu düşünebiliyor musunuz? Eminim birçok kişi bütün  kaynak ve enerjinin limitli olduğunun bilincindedir. Ancak bu durum pratikte isteyerek ya da istemeyerek farklı bir şekilde sonuçlanabiliyor. Bu yüzden kullanılan kaynaklardan en verimli şekilde ve sürekli yararlanmak için belirli kurallara uymak şarttır. 
Sürdürülebilir sağlık turizmi, uluslararası sağlık turizmi yetki belgesine sahip her kurumun işbirliği ve dayanışma içinde olması ile sağlanabilir. Oluşturulan dayanışma ve güven bağı ile tasarruf sağlamak ve verimli olmak daha kolaydır. Sürdürülebilirliği sağlamanın bazı yolları aşağıda verilmiştir.
• Hükümetler, sağlık turizmi için hazırlanan teşvikler ile kurumları desteklemelidir.
• Maliyetler göz önüne alınarak optimum bir fiyat belirlenmelidir.
• Sağlık turizmi sektörü çalışanları tüm sürece hakim ve bilgili olmalıdır.
• Her türlü atık uygun koşullarda geri dönüştürülebilir olmalı ve çevre korunumu için tedbirler alınmalıdır.
Sağlık tesisleri ve paydaşlar çevreci bir anlayış benimsemeli ve kendi işletmelerinde bu anlayışı uygulamalıdır.
• Yenilenebilir enerji kaynakları kullanımına geçilmelidir
• Su ve elektrik kullanımı denetlenmeli, enerji tasarrufu sağlanmalıdır.


Dünyada sürdürülebilir sağlık turizmi yapan ülkelerin başında Singapur, Tayland, Almanya gibi ülkeler yer almaktadır. Türkiye’nin sağlık turizmi stratejisi de sürdürülebilirliği amaçlar. Bu çerçevede, Türkiye’deki sağlık turizmi işletmeleri sürdürülebilirlik kapsamında çevresel standartlara uyum, bölgede yaşayan insanların bilinçlendirilmesi ve sosyal sorumluluk projeleri ile ekolojik dengeyi korumaya çalışır. Su ve enerjinin verimli kullanılması sahip olunan kaynakların korunmasında uzun vadede etkili olacaktır.
Sürdürülebilir sağlık turizmi, sağlık tesisleri ve paydaşlar için bir kurum kültürü haline gelmelidir. Bu konuda doğa turizmi, ekoturizm, macera turizmi, keşif turizmi gibi sürdürülebilir turizm çeşitlerini araştırmak da fayda sağlayabilir. Ayrıca sağlık turizmi içinde bahsedilen bu turizm türlerine rastlamak da mümkün olabilir. Birbirinden bağımsız düşünülemeyen turizm kolları arasındaki ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik işbirliği önemlidir.
İnsan  yaşadığı çevre ile bir bütündür. Karbon ayak izimizi azaltmak ve çocuklarımıza yaşanılabilir bir çevre bırakmak, her birey ve kurumun sorumluluğunda olduğu gibi sağlık turizmi sektöründe olan bütün kurumların da sorumluluğunda olmalıdır. Uluslararası boyutta yaygınlığının artması, ortaya çıkan tıbbi atıklar, seyahat sürecinde ulaşım planlaması, süreç boyunca gıda israfı, gereksiz plastik kullanımı vb. birçok durum dikkate alınırsa sürdürülebilir bir sağlık turizmi, bir tercih değil zorunluluk haline gelmelidir.