Medline Adana Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Veysel Haksöyler, “17 Kasım Dünya Akciğer Kanseri Farkındalık Günü” nedeniyle önemli bilgiler verdi. Akciğer kanserinin oldukça sessiz bir şekilde ilerlediğini söyleyen Haksöyler, “Hastalık, akciğere yakın bölgelerdeki lenf düğümlerine veya başka organlara yayılmadan önce nadiren belirti verdiğinden erken tanı çoğu zaman başka bir sorun nedeniyle yapılan kontroller sırasında tesadüfen konur” dedi.
En büyük risk sigara tüketimi
Sigara ve tütün ürünleri tüketiminin akciğer kanserinde en büyük risk faktörü olduğunu belirten Doç. Dr. Haksöyler, “Yapılan araştırmalar, tüm vakaların yüzde 90’a yakınından sigaranın sorumlu olduğunu göstermektedir. Günde 1 paketten fazla sigara kullanan bireylerin hiç içmeyenlere göre 25 kat daha fazla akciğer kanserine yakalanma riski olduğu saptanmıştır. Ayrıca sigara dumanına maruz kalan pasif içiciler de riskli grupta yer alırlar. Fakat bu hastalık hiç sigara kullanmamış kişilerde de görülebilir” diyerek sigara tüketiminin yemek borusu ve ağız kanseri gibi başka kanser türlerinin de sebebi olduğunu hatırlattı.
Erken tanı hayat kurtarıyor
Akciğer kanserinin en genel belirtisinin, inatçı ve geçmeyen öksürük olduğunu ifade eden Doç. Dr. Haksöyler, “Bunun dışında göğüs ağrısı, nefes darlığı, kanlı balgam, ateş, ses kısıklığı, yüz ve boyunda şişme, omuz ve kol ağrısı, sırt ağrısı ve yutma güçlüğü gibi bulgular da bu hastalığın belirtileri arasında yer alır. Erken evrede yakalandığında hastalığın tedavi şansı yükseldiğinden risk grubunda yer aldığını düşünen kişilerin düşük doz bilgisayarlı tomografi ile yıllık akciğer kanseri taraması yaptırması gerekir” diye konuştu.
Kanserin tipi ve evresi ve önemli
Akciğer kanserini işaret eden belirtileri olduğunu düşünenlerin vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiğini kaydeden Doç. Dr. Haksöyler, “Bu gibi durumlarda doktor tarafından bireyden bazı tetkikler istenerek akciğer grafisi ya da bilgisayarlı tomografi çekilir. Balgamlı öksürük varsa, örnek alınarak incelenmek üzere laboratuvara gönderilir. Gerekirse patolojik inceleme için biyopsi ile doku örneği alınır. Tüm bunların sonucunda kesin tanı konur. Hastalığın evreleri ve türünün neler olduğu tespit edilerek tedavi planlanır” şeklinde konuştu.
Tedavi seçenekleri değişiyor
Akciğer kanserinde tedavinin planlanmasında en önemli kriterlerin kanserin tipi ve evresi olduğunu kaydeden Doç. Dr. Haksöyler, “Uygun hastalarda cerrahi yöntemlerle kanserin bulunduğu akciğer veya akciğerin kanserli bölümü çıkartılabilir. Ancak cerrahi yöntem için elverişli olmadığı düşünülen vakalarda ise kemoterapi uygulanabilir” dedi. Haksöyler, bunların yanı sıra uygun hastalarda immünoterapi ve akıllı ilaçlar gibi yeni tedavi yöntemlerinin de gündeme gelebileceğinin altını çizdi.
Haksöyler, akciğer kanserinden korunmak için şu önerilerde bulundu:
“Sigara ve alkol gibi kanser yapıcı maddelerden uzak durun
Katran, benzin, boya maddeleri, asbest vb. maddeleri solumamaya dikkat edin
Hava kirliliği olan yerlerde bulunamamaya özen gösterin
Sağlıklı ve dengeli beslenin
Açık havada düzenli egzersiz yapın
Radyasyondan kaçının
Yoğun sigara tüketimi öykünüz varsa ve 55 yaşın üzerindeyseniz her yıl düşük doz akciğer tomografisi çektirin.”