Gazipaşa'da turfanda sebze ve meyveciliğin yanı sıra çiftçinin geçim kaynaklarından biri olan zeytin, sonbaharın ilk yağmurlarının ardından hasat ediliyor. İlçede zeytin hasadı genelde ekim ayının ortalarında başlayıp kasım sonlarına kadar sürüyor. Gazipaşa’nın Çobanlar Mahallesi’nde faaliyet gösteren Büyükakça Zeytincilik sahibi Zafer Tan, zeytin hasadının başladığı bu günlerde üreticilere uyarılarda bulundu. Tan, zeytinin hangi koşullarda toplanması gerektiği hakkında bilgiler verdi. Zeytin toplama zamanının bölgelere ve iklim durumuna göre değiştiğini belirten Tan, “Tane zeytin üretim maliyeti içinde yüzde 32’lik pay ile hasat ilk sırayı almaktadır. Diğer bir ifade ile hasat işçiliği, zeytin üretiminde maliyeti etkileyen en önemli unsurların başında gelir. Öte yandan ürün kalitesine ve hasat biçimine göre boş yıllarda da ürün alımını etkilemesi gibi nedenlerle hasat, üzerinde dikkatle durulması gereken bir işlemdir. Zeytin toplama zamanı bölgelere ve iklim durumuna göre değişir. Hasada dip zeytinlerin toplanması ile başlanır. Kendiliğinden ağaç altına düşen zeytinler genelde yüksek asitli yağ verdiklerinden ayrı olarak toplanır ve yağhaneye gönderilir. İkinci olarak yeşil sofralık zeytinler toplanır. Bu zeytinlerde toplama zamanı tane renginin yeşilden sarıya döndüğü dönemdir. Yeşil zeytin salamurası için önce iri zeytinler toplanmalı, sonradan irileşen ikinci ya da üçüncü elle toplanmalıdır. Yağlı zeytinlerde olgunluğun başlangıcında yağ oranı düşük olup mevsim ilerledikçe artar, tane yumuşar ve elle sıkınca suyu akar” dedi. 


“TOPLAMAYI GECİKTİRMEYİN”
Tan, “Ancak toplamanın çok geciktirilmesi durumunda özellikle yağışlardan sonra kendiliğinden dökülme artar, zeytin taneleri buruşur ve kuş zararı görülür. Hasattan sonra küfelerde, çuvallarda ve yığın halinde uzun süre bekletilen zeytinlerde kızışma görülmekte, yağ asidi yükselerek kalitesi düşmekte. Bu nedenle bekletilecek zeytinler temiz bir yere 5-10 santimetre kalınlığında yayılmalı ve ara sıra karıştırılarak havalandırılmalıdır. Ülkemizde yağlık zeytin ağaçları çoğunlukla yüksek boylu olduğundan sırıklanarak toplanmaktadır. Oysa sırıkla toplamanın önemli sakıncaları vardır. Sırıklama sırasında sürgünler kırıldığından hasadı izleyen yıl verim çok düşük olmaktadır. Aynı zamanda yaralı yerlerden ‘Zeytin Gal Hastalığı’ bulaşmakta ve bu hastalık hızla yayılmaktadır. Sırıkla vurma sırasında zeytin taneleri de zedelenmekte ve zarar görmektedir. Sırıkla toplama zorunlu ise meyve dallarının kırılmamasına dikkat edilmeli ve sırıklama içten dışa doğru yapılmalıdır” ifadelerini kullandı. 
ÜRETİCİYE “ELLE TOPLAYIN” UYARISI
Hasat konusundaki tecrübelerini üreticilerle paylaşan Tan, “En uygun hasat ise elle toplamadır. Merdivenlere çıkılarak yapılan bu şekildeki hasat için daha fazla işçilik ve zaman harcanmakla birlikte ürün kalitesinin yükselmesi ve bir sonraki alınacak ürün miktarının artması nedeniyle bu giderler karşılanmış olacaktır. Son yıllarda geliştirilen alçak boylu, aşağıdan taçlandırılmış zeytinliklerde, hasat elle yapılabildiğinden hem ürün kalitesi yükselmekte, hem de yok yıllarda ürün alınabilmektedir. Sırıkla zeytin toplamanın, ağaçtaki genç dalları ve filizleri de kırması sonucu, bir sonraki yılda yol açtığı verim düşüklüğünün yanı sıra sopayla dalından silkelenen ve yere düşen zeytin tanelerinin de zedelendiği bilinmektedir. Bu nedenle, maliyeti arttırsa bile, sağma, elle toplama ve makineli silkme tekniklerine, ayrıca plastik ağ ve branda alışkanlığının yaygınlaştırılmasına öncelik verilmesi gerekmektedir” diye konuştu. 
“LİTRESİNİ 10 TL’YE SIKIYORUZ”
Elektrik ve diğer giderlerin artmasıyla birlikte zeytin sıkım ücretini litrede 10 TL’ye çıkardıklarını dile getiren Tan, “Zeytinin kalitesine ve cinsine göre 3 kiloda, 4 kiloda bazen 5-6 kiloda, bir litre zeytinyağı elde ediliyor. Bu yıl bir litre yağı 10 TL’den sıkıyoruz. Fiyatın bu şekilde olması, elektrik başta olmak üzere diğer maliyetlerin ciddi derecede artmasından kaynaklanıyor. Ben zeytin hasat sezonunun tüm üreticilerimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.