Çok yorulduk çok.
Pandemi yorgunluğu
Ekonomi yorgunluğu,
Rusya - Ukrayna yorgunluğu
Döviz Faiz yorgunluğu
Deprem yorgunluğu
Sel - Fırtına yorgunluğu
Ve Seçim yorgunluğu
Yorulduk ama gerçekten yorulduk.
Her ayağa kalktığımız tekrar çöktük çöktük.
İçeride yorulduk, dışarıda yorulduk.
Tüm yorgunluğun maddi bedeli inanın en az üç Türkiye ölçeğinde.
Üç tane yeniden Türkiye kurulabilecek derecede madden ve manen kayıp ve yorgunluğumuz oldu.
BİR ES VERME ZAMANI
Gelin hep beraber bu kadar yorgunluğumuzun üzerine bir kahve içelim.
Kahveler acı olmasın.
Orta şekerli kahve olsun.
Kahvelerimizi yudumlarken kahve tadında muhabbet edelim.
Hiç siyaset konuşmayalım
Hiç felaketlerden de konuşmayalım.
Ne mi konuşalım?
Çocukluklarımızı, anılarımızı, sevdalarımızı, şarkılarımız, dağımızı, bağımızı, aşımızı ve aynı kaseden altı kaşık ile içtiğimiz çorbamızı konuşalım.
Oyunlarımızı kafamızın arkasında hiç ajandamız olmayan saflığımızı konuşalım.
Tek göz evlerimizi
Mahallemizin bekçisini
Bakkalımızın güvenini konuşalım.
Kadınlarımız çocukluklarında oynadığı oyunları bez bebeklerini konuşsun.
Erkekler sokağın ortasına koyduğumuz iki taştan oluşturduğumuz kale ve futbol kurallarını konuşsun.
Üç kornerin bir penaltı ettiğini...
Arkadaşımızın evine gelen kışlık odunu bir çırpıda karşılıksız taşıdığımızı konuşalım.
FERDİ'Yİ - ORHAN'I...
TÜRKAN ile HÜLYA'YI KONUŞALIM
Temiz aşkları
Habersiz sevdalıkları
Çekingen bakışları
Bitmesini istemediğimiz muhabbetleri konuşalım.
Konuşalım dostlar ama gerçekten konuşalım.
Her hafta bir gün dahi olsa bir araya gelip telefonları kapatıp konuşalım.
Çocukluk kavgalarımızı konuşalım
Çocukluk küsmelerimizi konuşalım
Yediğimiz dayakları katıla katıla gülerek konuşalım.
Öğretmenlerden yediğimiz dayağı
Cami hocalarımızdan yediğimiz dayağı konuşalım.
Velhasıl-ı değerli dostlar çok yorulduk çoook.
Bir birimizi çok yorduk, çok kırdık.
Olanlar olduuuu
Ölenler öldüüüü
Bitmesin mi artık bu kavga.
Bitsin artık Vallahi, Tallahi, Billahi Bitsin.