Kısırlık, hem kadın hem de erkeklerde görülen, dünya çapında yaklaşık 70 milyon kişiyi etkileyen bir durumdur. Dünya genelinde çiftlerin yaklaşık %9'u doğurganlık sorunları yaşamaktadır. Bu sorunların yaklaşık %50'si erkek bireylerden kaynaklanmaktadır. Gebelik elde edilmediği durumlarda her iki partnerin de değerlendirilmesi gerekir. En doğru sonuç için bu değerlendirme kadın ve erkek bireylere eş zamanlı olarak yapılmalıdır. Ancak vakaların yaklaşık %18'i bu değerlendirmeyi yaptırmamaktadır.
Erkeklerde Kısırlık Nedir?
Erkeklerde kısırlık, genetik mutasyonlarla ortaya çıkabileceği gibi doğumdan kaynaklanan sorunlar nedeniyle de oluşabilir. Bunun yanı sıra ilaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi çeşitli nedenleri de vardır. Normal bir erkek üreme sağlığı hormon, bağışıklık ve sinir sistemlerinin karmaşık ilişkisine bağlıdır. Dolayısıyla genel olarak sağlığın bozulması erkek üreme sistemini doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle erkeklerde kısırlık; kalp damar hastalıkları, bağışıklık sistemi hastalıkları ve diğer kronik hastalıkların bir sonucu olarak ortaya çıkabilir. Erkek üreme sağlığını iyileştirmede sorunların nedenleri araştırılarak gerekli kontrol ve tedavi yapılmalıdır.
Erkeklerde Kısırlık Neden Olur?
Kısırlık, en az bir yıl boyunca düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen gebeliğin gerçekleşmemesi olarak tanımlanır. Çiftlerde kısırlığın yaklaşık %50`si erkek kısırlığından kaynaklanır. Kısırlık, sperm sayısının ve hareketliliğinin azalması, yapısının bozulması veya düşük konsantrasyon düzeyleri şeklinde olabilir. Çevresel ve psikolojik etkenlerin sperm kalitesi üzerine etkili olduğu bilinmektedir. Bununla birlikte, günümüzde babalık yaşının ilerlemiş olması da sperm kalitesinin düşmesi nedeniyle doğurganlığı etkiler. Erkeklerde kısırlık araştırmaları ve tedavileri sürekli güncellense de hâlâ nedeni bilinmeyen kısırlıklar mevcuttur.
Erkek bireyler, sağlığını koruyarak ve tıbbi hastalık durumlarında iyileştirmeler ile sağlıklı sperm değerleri, cinsel işlevi ve doğurganlık ihtimalini arttırabilir. Erkek hastaların test ve değerlendirmelerinin yapılmaması, yalnızca gebelik oluşumunu tehlikeye atmakla kalmaz, bununla birlikte kişinin sağlığının iyileştirilmesi de engellenmiş olur.
Erkeklerde Kısırlık Belirtileri Nelerdir?
Gebeliğin gerçekleşmemesi kısırlığın ana belirtisidir. Kısırlığın bazı belirtileri olabileceği gibi hiçbir belirti göstermeden de ortaya çıkabilir. Bu belirtiler genelde başka bir sorundan kaynaklanır. Altta yatan bu sorunlar tespit edilmeli ve tedavisi yapılmalıdır. Belirtilerden bazıları şu şekildedir:
Cinsel istekte değişiklikler
Boşalma zorluğu gibi boşalma ile ilgili sorunlar
Normalden daha az sperm sayısı
Testislerde şişme ve ağrı
Küçük veya sert testisler
Ereksiyonu sürdürmede zorluklar
Solunum yolu enfeksiyonları ve koku alamama
Meme dokusunda anormal büyüme
Hormonal anormallik belirtileri
Erkeklerde Kısırlık Nedenleri Nelerdir?
Erkeklerde kısırlığın bilinen birçok nedeni olmasına rağmen vakarın yaklaşık %30`unda herhangi bir neden belirlenemez. Bu duruma idiyopatik erkek kısırlığı denir. Bilinen nedenler erkeklerde hormon yapısını değiştirerek sperm üretimi ve kalitesini bozar. Dolayısıyla erkeklerde kısırlığı arttırır.
Erkeklerde görülen kısırlık genetik nedenlerden kaynaklanabileceği gibi yaşam tarzı ve çevresel faktörlerle de ilişkilidir. Aşırı kilo ve obezite, yüksek kan yağları (kolesterol) varlığı birçok sağlık sorununa neden olduğu gibi artan yağ dokusu nedeniyle hormonları etkileyerek sperm kalitesini olumsuz etkiler. İdeal kilosunda olan erkeklerin obez erkeklere oranla sperm sayısı daha fazladır. Sonuç olarak artmış Beden Kitle İndeksi (BKİ) ve testesteron seviyesi ile sperm konsantrasyonu arasında ters bir ilişki vardır. Bu nedenle yüksek oranda işlenmiş et, rafine tahıllar, atıştırmalık tüketimi düşük sperm kalitesiyle ilişkilidir. Ayrıca sigara ve alkol kullanımının sperm hareketliliğini, sayısını ve konsantrasyonunu azalttığını gösteren veriler bulunmaktadır.
Genel sağlığın bozulmasının erken göstergelerinden biri de kısırlıktır. Bireylerde mevcut olan sistemik hastalıklar, azalan sperm hareketliliği, sperm konsantrasyonu ve sayısı ile ilişkilidir. Hipertansiyon, diyabet, kalp ve damar hastalıkları, böbrek hastalıkları, kanser, kistik fibrozis, varikosel ve cinsel hastalıklar sperm anormalliklerinin nedenlerindendir. Multipl Skleroz gibi nörolojik hastalık varlığı, testis enfeksiyonları, testis yaralanmaları ve travmaları, yüksek ısıya maruziyet de sperm sağlığını olumsuz etkileyen faktörlerdir.
Mesleki nedenlerden dolayı çevresel maruziyetler erkek hormonlarını etkileyebilecek potansiyele sahiptir. Plastik sanayi kimyasalları, alev geciktiriciler, böcek ilaçları (pestisit) gibi kimyasal maddeler sperm hücrelerinin hasarına ve hormon bozulmalarına yol açar. Bu tür çevresel faktörler erkeklerde kısırlık riskini arttırır.
Erkeklerde kısırlığın bir başka nedeni de hormon düzenini değiştirebilen ilaçlardır. Kemoterapi ilaçları, antidepresanlar, kortizon grubu ilaçlar, erkek tipi kellik (alopesi) ve testosteron tedavileri bu etkiye sahiptir. Bu ilaç gruplarının sperm parametrelerini değiştirme ve sperm üretimini etkileme ihtimalleri yüksektir. Testosteron tedavisi, sanılanın aksine sperm üretimini baskıladığı için kısırlığın tedavisinde de yeri yoktur.
Erkek Kısırlık Testi Nedir?
Çiftin on iki ay boyunca korunmasız ve düzenli cinsel ilişkisine rağmen gebelik gerçekleşmediğinde, hem kadın hem de erkek bireyin tarama testi yaptırması esastır. Erkek bireyler için bu değerlendirme; fizik muayene, hasta öyküsü, hormon kontrolleri ve semen analizi şeklindedir. Semen analizi sperm yapısını, sayısını ve hareketliliğini değerlendiren bir yöntemdir. Daha doğru sonuçlar vermesi için semen örneği yeterli şekilde toplanmalıdır. Bunun için ortalama iki veya üç günlük perhiz uygundur. Eğer örnekler evde alınıyorsa, örnekler laboratuvara götürülürken vücut sıcaklığında tutulmalı ve bir saat içinde analiz edilmelidir. Anormal sonuçları olan hastalara tekrar semen testi önerilir. Semen analizinin tekrarı ise, hafif ve orta derece düzensizliği olanlarda bir veya üç ay sonra yapılır.
Hasta öyküsü doğuştan veya genetik durumlar, geçirilen ameliyatlar, cinsel öykü ve çevresel etkenler hakkında kapsamlı bir bilgi verir. Bireylerin yaşam tarzının ve aile öyküsünün incelenmesi gerekir. Fizik muayenede penis ve testis anatomisi incelenir, varikosel olup olmadığı kontrol edilir ve rektal muayene yapılır.
Fizik muayene ve semen testinin yetersiz kaldığı durumlarda ek testler yapılır. Bu testler şu şekildedir:
Boşalma sonrası idrar analizi: Boşalma esnasında spermin dışarıya atılması yerine mesaneye kaçması durumunu açıklar.
Genetik test: Sperm sayısındaki şiddetli azalma durumlarında uygulanır. Kistik Fibrozis gen testi, sperm kanallarının yokluğu olan hastalarda yapılması gerekir.
Skrotal ultrasonografi: Testis kanseri riski taşıyan hastalarda uygulanması gerekir. Ayrıca testislerin fizik muayenesinin netleştirilmesinde de kullanılır.
Transrektal ultrasonografi: Boşalma kanalının tıkanık olup olmadığını araştırmak için kullanılır. Muayene rektumdan yapılır ve prostat kontrol edilir.
Testis biyopsisi: İnce iğne yardımıyla testislerden örnek alınarak tıkanıklık olup olmadığı incelenir.
Hormon testleri: Sperm DNA parçalanma testleri ve anti-sperm antikorları da diğer testlerin yetersiz olması durumunda kullanılan yöntemlerdir.
Erkeklerde Kısırlık Tedavisi
Erkek kısırlığının tedavisi, altta yatan sorunların varlığına göre değişir.
Erkek hormon profilini iyileştirmeye yönelik SERM gibi ilaçlar ve hormon tedavileri kullanılabilir. Sperm üretimi için testosteron hormonu gerekse de, dışarıdan alınan hormonlar vücutta testosteron üretimini engeller ve bu yüzden aile planlaması ile ilgilenen bireylere testosteron tedavisi önerilmez. Düşük testosteronun altta yatan nedeni değerlendirilmelidir.
Spermin dışarıya atılması yerine mesaneye kaçması durumunda ilaç reçete edilir. Omurilik yaralanmalarında ise titreşimli veya elektrikli destekli boşalma gerekebilir.
Kısırlıkta ilaç veya hormon tedavisi başarısız olduğunda cerrahi müdahaleler tercih edilir. Bireyde varikosel, anormal sperm değerleri ve kısırlık bulunuyorsa varikoselektomi işlemi uygulanır. Bu işlem testislerde büyümüş ve şişmiş toplardamarların cerrahi olarak düzeltilmesidir. Sperm kanalları tıkalı olan erkeklerde, tıkanıklığı ortadan kaldırılması ve kanalların tekrar birbirine bağlanması yöntemidir. Bu cerrahi işlem, daha önce uygulanan vazektomiyi tersine çevirmek için de uygulanır.
Cerrahi işlem istemeyen hastalardan sperm elde etmek için birçok teknik kullanılır. Bu tekniklerde iğne kullanılarak sperm alınır ve yardımcı üreme tekniklerinde kullanılır. Yardımcı üreme teknikleri IVF, IMSI, ICSI, Mikro TESE olarak adlandırılır. IVF, “tüp bebek” olarak bilinir ve vücut dışında döllenmenin gerçekleşmesi işlemidir. Sperm kalitesi düşük veya yüksek olabilir. ICSI uygulaması tüp bebek uygulamasına benzerdir, ancak genellikle sperm kalitesi düşük olan bireylerden alınan spermin yumurtaya direkt enjeksiyonu ile yapılır. IMSI tekniğinde mikroenjeksiyon ile yüksek büyütme yöntemiyle en iyi yapıdaki spermler belirlenerek alınır. Mikro TESE işleminde ise sperm üretimi az olan ve tıkanıklığı bulunmayan bireylerde güçlü mikroskoplar yardımıyla sperm elde edilmesidir. Bu sayede sperm elde etme şansı nispeten daha yüksektir