Osmaniye’ye 15, İskenderun’a 55, Maraş’a 150, Hatay’a 110 kilometre mesafedeki Hatay’ın Erzin ilçesinde 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremde yıkılan bina da olmadı yaralanan ya da ölen de bulunmuyor, Bu olayın sırrını anlatan Başkan Avukat Ökkeş Elmasoğlu; “Ben kendi dönemimde bir takım doğru şeyleri yapmaya çalışıyoruz. Hasarlı çatlak binalarımız var ama enkaz altında kalan, tamamen yıkılan binamız olmadı. İki büyük depremden bahsediyoruz. Biz de depremi ailece yaşamış biri olarak söylüyorum. Çok şiddetliydi, gittik gittik geldik. Bir türlü bitmek bilmedi. İlk dönem seçildikten sonra hiçbir şekilde kaçak binalara izin vermemeye çalıştım. Daha önce de yapılan binalar vardı. Erzin’in yıkılmaması çok bir şey ifade etmiyor. Bunun hasarının onarılması uzun sürecek. Avukat ve belediye başkanı olarak topluma mesaj vermek istiyorum. Bizim buradan çıkaracağımız dersler var. Böylesine küçük de olsa hasarlı olmayan binaları nasıl yaparız. Toplum olarak, devlet olarak zihin değişikliğine ihtiyacımız var. Seçilir seçilmez 3 ay sonra uzaktan akrabamın evini mühürledim. ’Türkiye’nin tek doğrusu sen misin?’ diye bana bir ifade kullandı. Toplumumuz da böyle bir bakış açısına sahip. Siyasilerden belediyelerden ayrıcalık bekliyor. Bizler kurallı toplum olmadığımız sürece, kurallar ülkesi olmadığımız sürece bu acıları yaşamaya devam ederiz. Deprem yönetmeliğine yönetecek binalar üretecek ülke olmalıyız" dedi.
Afların gündemden düşmesi gerektiğini belirten Başkan Elmasoğlu, "Af beklentisi ile kaçak bina yapıyorlardı. Mühürlüyorsun, yıkmak süreç alıyor. ’Kaçak bina yaparsam devlet benim binamı yıkar, bir daha yaptırmaz’ anlayışı olmalı. Zihin değişikliğine ihtiyacımız var. Sadece belediye başkanının çözeceği bir iş değil. Bizim kuralları uygulamamız lazım. Toplumsal olarak müteahhitler de duyarlıydı. Müstakil yapılaşmanın yoğun olduğu ilçeyiz. Jeolojik etüt ve yapı denetimin sağlıklı olmadığını düşünüyorum. Sağlam zeminle kaygan zemin arasında statik olarak birçok şeylerin olması gerektiğini düşünüyorum.” dedi.