Alanya’mız “Ne yapalım” demekten fazlasını hak ediyor

İYİ Parti Antalya İl Başkan Yardımcısı Alper Arıkan, açıklamasında şu ifdelere yer verdi: "Bildiğimiz ve yaşadığımız üzere turizm destinasyonları her bayram/uzun tatil döneminde kapasitesinin üstüne çıkmakta ve turizm açısından istenmeyen görüntülerin orataya çıkması durumu yaşanmaktadır. Bu kesinlikle olağan bir durumdur.
Pek tabi sokaklarda konaklama ile birlikte kirlilik gibi yaşanan durumlara vatandaşın veya muhalefetin tepki göstermesi de çok olağan bir durumdur. Belediyeler ısrarla bazı konuları sorumluluk alanı değil diye üzerinden atmaya çalışsa da sorumluluk alanı olmayan konularda bile (emniyet, kaymakamlık vb,) öncülük yapmak belediyelerin yazılı olmayan görevidir. Çünkü ekseriyette belediye başkanları seçildiği şehirde uzun yıllarını geçirmiş olup, şehirde yaşayanların oyları ile seçilip şehre hakim olan kişilerdir. Diğer yetkili kamu kurumları ise genellikle atama yöntemi ile gelip şehrin dinamik ve tarihine şehirde uzun yıllarını geçirip bir parçası olmuş siyasetçiler kadar doğal olarak merkezinden kırsalına hakim olamayan kişilerdir. Bu durumda da kamu kurumlarını ilgilendirecek ve önlem alınacak her konuda belediyenin öncü ve talepkar olmasını beklemek vatandaşların en tabii hakkıdır.
Özellikle Belediye yetkilileri tarafından “kapasitenin çok üstünde ziyaret oldu, koltuk sevdası, siyasi rant vb” yorumlar çok ilginç bir şekilde konuyu taça atmaya çabasıdır.
Halkın seçtiği yerel yöneticilerden beklentisi;
“Efendim, biz maddi durumu yeterli olmayan vatandaşlarımız da deniz/kum/güneş ve eğlencenin tadını çıkarsın diye ücretsiz kamp alanları oluşturduk. Buralarda insanlarımız eğlensin diye gösteriler, konserler, etkinlikler düzenledik. Kamp alanlarımızda 1.000 kişilik konaklama sağladık ve komple doldu ne yazık ki diğer vatandaşlarımız sahillerde, banklarda uyumayı tercih etti.
Biz bu yoğunluğu önceden de yaşadığımız için ekip sayılarımızı arttırdık, özellikle gece devriyelerimizi özenle kurguladık ve asayiş ve şehir disiplinine aykırı davranış sergileyen kim olursa olsun anında müdahale ettik.
Belediye olarak emniyetten özel taleplerde bulunup; tıpkı daha önce cemaat tarafından düzenlenen kermeste olduğu gibi iskele caddesinde yoğun kimlik kontrolleri, hatalı park kontrolleri ve devriye talep ettik.
Parklarımızda ve sahillerimizde gerek belediye gerek ise emniyet güçlerimizde nöbetçiler bıraktık, sokakta konaklamak isteyen vatandaşlarımızı önceden hazırladığımız konaklama alanlarına yönlendirdik, araçları yok ise biz taşıdık.” gibi cümlelerdir.
Sonuç olarak bu zaten böyle olacaktı deyip sıyrılmak değil, en aza indirmek adına önlemler alınmasını teşvik etmek halk ve siyasetçilerin en büyük beklentisidir.
Bunun zor olmadığını ve çözebilir bir konu olduğunu 2024 yılından başlayarak değerli vatandaşlarımıza ve şimdinin mevcudu eski belediye yöneticilerimize iyi belediyecilik anlayışımız ile göstereceğiz."